Translate Turkish Arabic علبة دهان
Turkish
Arabic
related Results
-
دَهَّانٌ {ج دَهَّانُون}more ...
- more ...
-
ressam (n.)more ...
-
boya (n.)more ...
-
boyacı (n.)more ...
-
kalay (n.)more ...
-
kutu (n.)more ...
-
vaka (n.)more ...
-
pikap (n.)more ...
-
çıkın (n.)more ...
-
bohça (n.)more ...
-
loca (n.)more ...
-
sandık (n.)more ...
-
susturucu (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
kaset (n.)more ...
Examples
-
Boya kutularından, ya da suntalardan da olabilir.أو علب الدهان , اقراص الفيبر
-
Şimdi,domuz yağını al ve yüzüne bolca sür.الآن أمسك علبة دهون الخنزير وأدهنه علي
-
Tıkırtı gibi bir sesti... ...sanki boş bir sprey boya kutusunu sallıyormuşsun gibiydi....الصوت كان يشبه صوت علبة الدهان الصفيح
-
Sıçan sürüsünden Şişman sürüsüne geçtik.لقد انتقلنا من علبة الفئران إلى علبة الدهون
-
Arabamın bagajında boya kutuları ve lastik hortumlar var.لدي علب دهان و خرطوم مطاطي في صندوق سيارتي
-
Kümesin yanında boş bir boya kutusu var. İçine biraz saman koyup yatabilirsiniz.يوجد علبة دهان فارغة بالقرب من القن يمكنك الحصول على بعض القش و تقيم فيها
-
- Albert, daha önce boya yaptın mı? - Az bir şey.آلبرت)، هل سبق أن جربت الطلاء ؟) - استخدمت علبة دهان صغيرة في إحدى المرّات -
-
Öncelikle, eğer devam edeceksek söyleyeyim. Tulum değil, gömlek, kemer ve pantolon. Tamam."تذكر العلب على والدة "كلارك بات - .تلك كانت رهيبة -
-
Tatlım, kutularda biraz boya... ...kaldığında ne yapıyorsun?عزيزي، ماذا تفعل عندما يزيد بعض الدهان في العلب؟
-
Bu kahve falan değil, babasının küllerini bu kapta saklıyordu..هذا لوالده. إنّه والده - .سأبتاع لكم علبة جديدة، أعتذر - كلا، والده هو القهوة، لقد توفى .ووُضعت رفاته في علبة القهوة